"...yine de senden özür dilemek ve özürümü kabul etmeni istiyorum. | "I still want to apologize to you "and for you to accept my apology |
"Bu fırsatı, ayın 23'ünün gecesi gerçekleşen olaylar için sizden resmen özür dilemek için kullanmak istiyorum." | I would like to take this opportunity to formally apologize for the events of the night of the 23rd. |
"Senden özür dilemek istiyorum." dedi. | Wise: He said, "I would like to apologize to you." |
- ...özür dilemek istiyordum. | I've been meaning to talk to her, apologize. |
- Ama özür dilemek istiyorum. | - But I want to apologize. |
"Ailemden, fanlarımdan özür dilerim..." | "I apologize to my family my fans, |
"Küstahça davrandığım için sizden özür dilerim, efendim." | "I apologize for being insolent, sir." |
"Küstahça davrandığım için özür dilerim." diyeceksin. | "I apologize for being insolent." |
"Üzgünüm" de diyemezsin ya da "özür dilerim". Suçluluğu çağrıştırır. | You can't say "I'm sorry", or "I apologize." It implies guilt. |
"özür dilerim," dedi | He said, "I apologize," |
- Birine çarptığın zaman özür dilersin. | - No, you bump into somebody, you apologize. |
Birinin vurulmasına neden olursan, özür dilersin! | If you get somebody shot, you apologize! |
Bizden seni dövdükten önce mi özür dilersin, yoksa sonra mı? | You want to apologize to us before you get beaten up, or after? |
Burada bir adamı donu aşağıda yakalarsan, öncelikle özür dilersin daha sonra onu tutuklayacak olsan bile. | Out here, if you catch a man with his pants down, you apologize, even if you have to arrest him afterwards. |
Buradan kurtulabilirsek o zaman özür dilersin. | You can apologize if we live. |
"İyi bir insan geçmişte yaptığı hatalar için özür diler ama yüce bir insan hatalarını düzeltir." | "A good man apologizes for the mistakes of the past, but a great man corrects them." |
Ama her zaman özür diler. | But he always apologizes. |
Avcı özür diler. | The hunter apologizes. |
Bombaylı KT Kumar geç kaldığı için özür diler. | KT Kumar, Bombay, apologizes for being late. |
Chicago Polisi, bu kadına verdiği huzursuzluktan dolayı özür diler. | The Chicago Police apologizes for any inconvenience we caused this woman. |
- Her neyse. Getir çocuğu, özür dileyeceğim. | Go get the guy, go get him, and I will apologize. |
Ama özür dileyeceğim. | But I will apologize. |
Babandan özür dileyeceğim. | I will apologize to dad. |
Bay Blachenpepper'dan hemen özür dileyeceğim. | l will apologize to Mr. Blachenpepper right away. |
Ben bugün özür dileyeceğim. | I will apologize today... |
- Alexis, yüzlerce kere özür diledim. | - Alexis, I've apologized a million times. |
- Ama, bunun için özür diledim. | - And l apologized for it. |
- Bakın, özür diledim. | - Look, I apologized. |
- Bin kere özür diledim... | I have apologized to you thousands of times. |
- Bunun için özür diledim. | I already apologized for that. |
Üzerine suyu döktüğüm için özür diliyorum. | I was,um,I was apologizing for dumping water all over her. |